Adet Düzensizliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi (Kapsamlı Rehber)
Her ay düzenli olarak tekrarlayan adet döngüsü, kadın vücudunun sağlıklı ve dengeli çalıştığının en önemli göstergelerinden biridir. Ancak takvimdeki o beklenen gün gelip geçtiğinde veya hiç beklenmedik bir anda kanama başladığında, endişe ve belirsizlik hissi kaçınılmaz olur. Adet düzensizliği, ergenlikten menopoza kadar her yaştan kadının hayatının bir döneminde karşılaşabileceği son derece yaygın bir durumdur. Bu bir hastalık değil, daha ziyade vücudun hormonal dengesizlik, stres veya altta yatan başka bir tıbbi durum hakkında gönderdiği önemli bir sinyaldir. Bu sinyali doğru anlamak, hem mevcut endişeleri gidermek hem de genel sağlığı korumak için kritik öneme sahiptir.
- Adet Düzensizliği Nedir?
- Adet Düzensizliğinin Yaygın Nedenleri Nelerdir?
- Adet Düzensizliği Ne Zaman Ciddiye Alınmalıdır?
- Adet Düzensizliği Tanısı Nasıl Konulur?
- Adet Düzensizliği Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Adet Düzensizliği Yaşam Tarzı ile Nasıl Düzelir?
- Adet Düzensizliği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Bu kapsamlı rehber, adet düzensizliği nedir sorusunun temel tanımından başlayarak, hormonal ve yaşamsal nedenlerine, polikistik over sendromu (PKOS) gibi spesifik durumlarla ilişkisine, ne zaman doktora başvurulması gerektiğine ve en güncel tedavi yöntemlerine kadar her konuyu detaylı bir şekilde ele almaktadır. Amacımız, kadınların kendi vücutlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olan, güvenilir, bilimsel ve pratik bilgilerle donatılmış bir başvuru kaynağı sunmaktır.
Adet Düzensizliği Nedir?
Adet düzensizliği, bir kadının menstrüel döngüsünün uzunluk, miktar veya süre açısından normal kabul edilen aralıkların dışına çıkması durumunu tanımlayan genel bir terimdir. Bu durum, adetlerin beklenenden daha sık veya daha seyrek gelmesi, kanama miktarının aşırı az veya çok olması ya da kanama süresinin değişkenlik göstermesi gibi farklı şekillerde kendini gösterebilir. Esasen bu, vücudun hormonal orkestrasındaki bir uyumsuzluğun yansımasıdır.
Her kadının döngüsü kendine özgüdür ve zaman zaman küçük değişiklikler göstermesi normaldir. Ancak sürekli hale gelen veya belirgin şekilde değişen düzensizlikler, altta yatan bir nedenin araştırılmasını gerektirebilir. Bu nedenle, öncelikle “normal” bir döngünün ne anlama geldiğini bilmek önemlidir.
Normal Bir Adet Döngüsü Nasıl Olmalıdır? (Süre, Sıklık, Miktar)
Normal bir adet döngüsü, bir kanamanın ilk gününden bir sonraki kanamanın ilk gününe kadar geçen süre olarak hesaplanır. Her ne kadar standart olarak 28 gün kabul edilse de, bu süre kişiden kişiye değişebilir.
- Sıklık (Döngü Uzunluğu): Genellikle 21 ila 35 gün arasında olması normal kabul edilir.
- Süre (Kanama Gün Sayısı): Adet kanamasının 2 ila 7 gün sürmesi beklenir.
- Miktar: Döngü boyunca kaybedilen toplam kan miktarı ortalama 30-80 ml arasındadır. Bu, pratik olarak günde 3-6 ped veya tampon değişimine denk gelebilir.
Bu aralıkların dışındaki sapmalar veya döngüler arasında 7-9 günden fazla değişkenlik olması, adet düzensizliğine işaret edebilir.
Hangi Durumlar Adet Düzensizliği Olarak Kabul Edilir?
Adet düzensizliği, farklı tıbbi terimlerle ifade edilen çeşitli durumları kapsar:
- Oligomenore: Adet döngülerinin 35 günden daha uzun aralıklarla gerçekleşmesi, yani seyrek adet görme durumudur.
- Polimenore: Döngülerin 21 günden daha kısa sürmesi, yani sık sık adet görme durumudur.
- Menoraji: Adet kanamasının miktarının normalden fazla (80 ml’den çok) olması veya 7 günden uzun sürmesidir.
- Metroraji: Adet dönemleri arasında düzensiz ara kanamaların veya lekelenmelerin olmasıdır.
- Amenore: Adet kanamasının hiç olmamasıdır. (Primer amenore: 16 yaşına kadar hiç adet görmeme; Sekonder amenore: Daha önce düzenli adet gören bir kadının 3 ay veya daha uzun süre adet görmemesi).
Adet Düzensizliğinin Yaygın Nedenleri Nelerdir?
Adet düzensizliği nedenleri oldukça çeşitlidir ve hormonal dengesizliklerden yaşam tarzı faktörlerine, yapısal sorunlardan kronik hastalıklara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Vücudun karmaşık hormonal sistemi (beyin-yumurtalık-rahim ekseni) en ufak bir değişiklikten bile etkilenebilir. Bu nedenle, nedenin doğru bir şekilde saptanması, etkili bir tedavi planı için ilk ve en önemli adımdır.
Hormonal Sebepler: Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve Tiroid Hastalıkları
Hormonal dengesizlikler, adet düzensizliğinin en sık karşılaşılan nedenidir.
- Polikistik Over Sendromu (PKOS): Üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen hormonal bozukluktur. Yumurtlamanın düzensiz veya hiç olmamasına, androjen (erkeklik hormonu) seviyelerinin yükselmesine ve yumurtalıklarda çok sayıda küçük kist oluşumuna neden olur. Polikistik over sendromu ve adet düzensizliği arasındaki ilişki çok güçlüdür; genellikle seyrek adet görme (oligomenore) veya hiç adet görmeme (amenore) şeklinde kendini gösterir.
- Tiroid Hastalıkları: Tiroid bezi, metabolizmayı ve adet döngüsünü düzenleyen hormonlar salgılar. Tiroidin az çalışması (hipotiroidi) veya çok çalışması (hipertiroidi), adetlerin miktarını, süresini ve sıklığını doğrudan etkileyebilir.
- Prolaktin Yüksekliği (Hiperprolaktinemi): Prolaktin, normalde süt üretimini sağlayan bir hormondur. Seviyesinin yükselmesi yumurtlamayı baskılayarak adetlerin kesilmesine veya seyrekleşmesine neden olabilir.
Yaşam Tarzı Faktörleri: Stres, Aşırı Egzersiz ve Ani Kilo Değişimleri
Günlük alışkanlıklar ve yaşam tarzı, hormonal dengeyi doğrudan etkileyebilir.
- Stres: Yoğun fiziksel veya duygusal stres kaynaklı adet düzensizliği oldukça yaygındır. Stres, beynin hormonal düzenleyici merkezi olan hipotalamusun çalışmasını etkileyerek yumurtlamayı geciktirebilir veya engelleyebilir.
- Ani Kilo Değişimleri: Vücuttaki yağ dokusu, östrojen hormonunun üretildiği yerlerden biridir. Aşırı zayıflık veya ani kilo kaybı, hormon üretimi için yeterli yağ dokusu kalmamasına neden olarak adetlerin kesilmesine yol açabilir. Tersine, kilo alımı ve adet düzensizliği de birbiriyle ilişkilidir; obezite, insülin direncine ve hormonal dengesizliklere yol açarak adetleri düzensizleştirebilir.
- Aşırı Egzersiz: Profesyonel sporcular veya çok yoğun egzersiz yapan kadınlarda, harcanan yüksek enerji ve düşük vücut yağı oranı nedeniyle adetler kesilebilir (fonksiyonel hipotalamik amenore).
Genç Kızlarda Adet Düzensizliği Neden Sık Görülür?
Genç kızlarda adet düzensizliği, ilk adet (menarş) kanamasından sonraki ilk birkaç yıl boyunca oldukça normal kabul edilir. Bunun nedeni, beynin ve yumurtalıkların arasındaki hormonal iletişim ağının henüz tam olarak olgunlaşmamış olmasıdır. Bu olgunlaşma süreci genellikle 1-2 yıl sürer ve bu dönemde yumurtlama her ay düzenli olarak gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle döngüler daha uzun veya daha kısa olabilir. Ancak düzensizlikler devam ederse veya çok aşırıysa, bir doktora danışmak faydalıdır.
Menopoz Öncesi (Perimenopoz) Dönemde Yaşanan Değişimler
Menopoz öncesi adet düzensizliği, kadınların 40’lı yaşlarında menopoza geçiş sürecine (perimenopoz) girmeleriyle başlar. Bu dönemde yumurtalıkların hormon üretimi yavaş yavaş azalır ve dalgalanmalar gösterir. Bu nedenle, adet döngüleri kısalabilir (örn. 2-3 haftada bir adet görme) veya uzayabilir (aylarca adet görmeme), kanama miktarı azalabilir veya artabilir. Bu, menopoza yaklaşmanın doğal bir parçasıdır.
Adet Düzensizliği Ne Zaman Ciddiye Alınmalıdır?
Ara sıra yaşanan adet gecikmesi veya düzensizlik normal olabilirken, bazı durumlar mutlaka bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmelidir. Vücudunuzun gönderdiği sinyalleri dinlemek ve ne zaman yardım istemeniz gerektiğini bilmek önemlidir. Erken teşhis, altta yatan ciddi bir durumun önlenmesine veya daha kolay tedavi edilmesine olanak tanır.
Adet Düzensizliği İçin Hangi Doktora Gidilir?
Adet düzensizliği için hangi doktora gidilir sorusunun cevabı nettir: **Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı (Jinekolog)**. Jinekologlar, kadın üreme sağlığı konusunda uzmanlaşmış doktorlardır ve adet düzensizliğinin nedenini teşhis edip uygun tedaviyi planlayacak en doğru kişilerdir.
Hangi Alarm Belirtileri Varsa Mutlaka Doktora Başvurulmalıdır?
Aşağıdaki durumlardan herhangi biri mevcutsa, bir jinekoloğa başvurmak için randevu almalısınız:
| Belirti | Açıklama |
|---|---|
| Sürekli Düzensizlik | Daha önce düzenli olan adetleriniz art arda 3 aydan fazla düzensizleştiyse. |
| Aşırı Kanama (Menoraji) | Kanamanız 7 günden uzun sürüyorsa veya her 1-2 saatte bir ped/tampon değiştirme ihtiyacı duyuyorsanız. |
| Ara Kanamalar | Adet dönemleriniz arasında sürekli lekelenme veya kanama yaşıyorsanız. |
| Adetin Kesilmesi (Amenore) | Hamile olmadığınızdan emin olduğunuz halde 90 günden (3 ay) uzun süredir adet görmediyseniz. |
| Şiddetli Ağrı | Adet dönemlerinize normalden çok daha şiddetli, hayat kalitenizi düşüren ağrılar eşlik ediyorsa. |
| Ek Belirtiler | Aşırı tüylenme, sivilcelenme, kilo alımı, ateş veya anormal vajinal akıntı gibi ek belirtiler varsa. |
Adet Düzensizliği Hamilelik Belirtisi Olabilir mi?
Evet, adet düzensizliği hamilelik belirtisi mi sorusu oldukça yaygındır ve cevabı evettir. Adet gecikmesi, hamileliğin en erken ve en bilinen belirtisidir. Ancak bazen hamileliğin ilk dönemlerinde, normal adet kanamasından daha hafif olan ve “yerleşme kanaması” olarak bilinen lekelenmeler de görülebilir. Cinsel olarak aktif bir kadın adetinde gecikme veya anormallik fark ederse, diğer nedenleri araştırmadan önce gebelik testi yapmalıdır.
Adet Düzensizliği Tanısı Nasıl Konulur?
Adet düzensizliği tanısı, tek bir testle değil, bir dizi değerlendirmenin bir araya getirilmesiyle konulur. Doktorunuz, yapbozun parçalarını birleştirerek altta yatan nedeni bulmaya çalışacaktır. Bu süreç genellikle detaylı bir görüşme ile başlar ve fiziksel muayene ile devam eder, gerekirse ek testler istenir.
Jinekolojik Muayene ve Tıbbi Öykünün Önemi
Doktorunuz öncelikle detaylı bir tıbbi öykü alacaktır. Adetlerinizin ne zamandır düzensiz olduğu, döngülerinizin süresi, kanama miktarınız, yaşam tarzınız, stres seviyeniz, kullandığınız ilaçlar ve diğer sağlık sorunlarınız hakkında sorular soracaktır. Ardından, rahim ve yumurtalıkların boyutunu ve durumunu değerlendirmek, herhangi bir anormallik (kist, miyom vb.) olup olmadığını kontrol etmek için bir pelvik muayene (jinekolojik muayene) yapacaktır.
Kan Testleri ile Hormon Seviyelerinin Değerlendirilmesi
Kan testleri, hormonal dengesizlikleri tespit etmenin en kesin yoludur. Doktorunuz şu hormonların seviyelerini kontrol etmek isteyebilir:
- Tiroid hormonları (TSH, T3, T4): Tiroid fonksiyonlarını değerlendirmek için.
- Prolaktin: Süt hormonu seviyesini ölçmek için.
- FSH, LH, Östrojen, Testosteron: Yumurtalık fonksiyonlarını ve Polikistik Over Sendromu gibi durumları değerlendirmek için.
- Beta-hCG: Hamilelik olasılığını dışlamak veya doğrulamak için.
- Tam Kan Sayımı: Aşırı kanamaya bağlı demir eksikliği anemisi olup olmadığını kontrol etmek için.
Pelvik Ultrasonografi ve Rahim İçi Değerlendirmesi
Pelvik ultrasonografi, ses dalgaları kullanarak rahim, rahim duvarı (endometrium) ve yumurtalıkların detaylı bir görüntüsünü oluşturur. Bu yöntemle miyomlar, polipler, yumurtalık kistleri ve PKOS’un karakteristik yumurtalık görünümü kolayca tespit edilebilir. Gerekli görülürse, rahim içinden doku örneği alınması (endometrial biyopsi) gibi daha ileri tetkikler de istenebilir.
Adet Düzensizliği Tedavisi Nasıl Yapılır?
Adet düzensizliği tedavisi, tamamen altta yatan nedene, hastanın yaşına ve gelecekte çocuk sahibi olma isteğine göre kişiselleştirilir. Tedavinin amacı, hormonal dengeyi yeniden sağlamak, adet döngüsünü düzenlemek ve varsa altta yatan hastalığı kontrol altına almaktır. Unutmayın ki, “herkese uyan tek bir çözüm” yoktur.
Daha fazla bilgi ve güvenilir kaynaklar için Türkiye Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Tedavinin Temeli: Altta Yatan Nedeni Bulmak
Tedavinin en önemli adımı, düzensizliğe neyin sebep olduğunu doğru bir şekilde teşhis etmektir. Eğer neden tiroid hastalığı ise, tiroid ilaçları ile hormon seviyeleri düzenlendiğinde adetler de normale dönecektir. Eğer sorun yüksek prolaktin seviyesi ise, bunu düşürmeye yönelik ilaçlar kullanılır. PKOS tanısı konulmuşsa, tedavi genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve hormonal tedavileri içerir.
Hormonal Tedaviler ve Doğum Kontrol Haplarının Rolü
Hormonal tedaviler, adet döngüsünü düzenlemede oldukça etkilidir. En sık kullanılan yöntemlerden biri kombine doğum kontrol haplarıdır. Bu haplar, içerdikleri östrojen ve progesteron hormonları ile vücudun kendi hormon üretimini baskılar ve yapay, düzenli bir döngü oluşturur. Bu sayede adetler her ay düzenli olarak görülür, kanama miktarı azalır ve ağrılar hafifler. Sadece progesteron içeren haplar veya rahim içi araçlar da diğer tedavi seçenekleridir.
Adet Söktürücü İlaçlar Ne Zaman ve Nasıl Kullanılır?
Halk arasında adet söktürücü ilaçlar olarak bilinen ilaçlar, aslında progesteron hormonu içeren ilaçlardır. Genellikle adet gecikmesi durumunda, hamilelik olasılığı dışlandıktan sonra, rahim duvarını (endometrium) dökülmeye hazırlamak için kullanılırlar. 5-10 gün süreyle kullanıldıktan sonra ilaç kesilir ve genellikle 2-7 gün içinde çekilme kanaması (adet) başlar. Bu ilaçlar, altta yatan nedeni tedavi etmez, sadece adet görmeyi sağlar ve **mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır**.
Adet Düzensizliği Yaşam Tarzı ile Nasıl Düzelir?
Adet düzensizliği nasıl düzelir sorusunun cevabı her zaman ilaçlarda değildir. Özellikle yaşam tarzı faktörlerine veya PKOS gibi durumlara bağlı düzensizliklerde, günlük alışkanlıklarda yapılacak değişiklikler tedavinin temelini oluşturabilir ve hormonal dengeyi doğal yollarla yeniden sağlamaya yardımcı olabilir. Bu, vücudunuza iyi bakarak ona kendini düzenleme şansı vermektir.
Beslenmenin Rolü: Sağlıklı Kilo ve Kan Şekeri Yönetimi
Dengeli ve sağlıklı beslenme, hormon sağlığı için kritiktir. Özellikle PKOS gibi insülin direncinin rol oynadığı durumlarda, işlenmiş karbonhidratlardan ve şekerden fakir, liften ve sağlıklı yağlardan zengin bir beslenme düzeni benimsemek kan şekerini dengeleyerek yumurtlamayı düzenleyebilir. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak, adet düzensizliği yaşayan birçok kadında tek başına bile döngüleri normale döndürebilir.
Stres Yönetimi ve Egzersizin Etkisi
Kronik stres, hormonal sistemin en büyük düşmanlarından biridir. Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri veya mindfulness gibi stres yönetimi tekniklerini hayatınıza dahil etmek, beynin stres tepkisini sakinleştirerek adet döngüsünün düzenlenmesine yardımcı olabilir. Egzersiz de önemlidir ancak aşırıya kaçmamak gerekir. Yürüyüş, yüzme, pilates gibi orta düzeyde ve düzenli yapılan egzersizler hem stresi azaltır hem de kilo kontrolüne yardımcı olur.
Adet Düzensizliği İçin Bitkisel Çözümler: Bilimsel Gerçekler ve Uyarılar
Halk arasında adet söktürücü çaylar veya bitkisel çözümler oldukça popülerdir. Civanperçemi, hayıt tohumu (Vitex agnus-castus), adaçayı gibi bitkilerin hormonal denge üzerinde etkileri olduğuna inanılmaktadır. Özellikle hayıt tohumunun bazı çalışmalarda adet düzenini sağlamada ve PMS belirtilerini azaltmada etkili olabileceği gösterilmiştir. Ancak bu ürünler masum değildir, ilaçlarla etkileşime girebilir ve yan etkilere neden olabilirler. Herhangi bir bitkisel ürün kullanmadan önce mutlaka doktorunuza veya eczacınıza danışın.
Adet Düzensizliği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Hayır. PKOS adet düzensizliğinin en yaygın nedenlerinden biri olsa da, tek nedeni değildir. Stres, tiroid sorunları, aşırı kilo değişiklikleri ve diğer birçok durum da adetleri düzensizleştirebilir. Doğru tanı için mutlaka bir jinekolog değerlendirmesi gerekir.
Doğum kontrol hapları kullanıldığı sürece adetleri düzenler ancak altta yatan nedeni tedavi etmez. İlaç bırakıldığında, eğer altta yatan sorun (örneğin PKOS) devam ediyorsa, düzensizlikler genellikle geri döner. Haplar, semptomatik bir kontrol sağlar.
Döngü uzunluğunun aydan aya 7-9 güne kadar değişmesi normal kabul edilebilir. Örneğin bir ay 28 günde, diğer ay 35 günde adet görmek genellikle endişe verici değildir. Ancak gecikme sürekli hale gelirse veya 90 günü aşarsa bir doktora danışılmalıdır.
Yoğun stres, yumurtlamayı (ovülasyon) haftalarca erteleyebilir veya o ay hiç yumurtlama olmamasına neden olabilir. Bu nedenle stresin adeti ne kadar geciktireceği kişiden kişiye değişir, bazen bir hafta iken bazen bir aydan fazla sürebilir.
Eğer adet düzensizliğiniz fazla kilolu veya obez olmanızla ilişkiliyse (özellikle PKOS durumunda), vücut ağırlığınızın %5-10’unu kaybetmek bile hormonal dengeyi iyileştirerek adetlerin yeniden düzenli hale gelmesini sağlayabilir.
Evet, çok normaldir. Emzirme, süt üretimini sağlayan prolaktin hormonunu yüksek tutar. Yüksek prolaktin seviyeleri de yumurtlamayı baskılayarak adetlerin görülmesini engeller. Adetler genellikle emzirme sıklığı azaldığında veya ek gıdaya geçildiğinde geri döner.
Adet söktürücü ilaçlar (progesteron), doktor kontrolünde ve uygun dozda kullanıldığında zararlı değildir. Ancak bilinçsizce ve sık sık kullanılması hormonal dengeyi daha da bozabilir. Asla bir arkadaş tavsiyesiyle veya eczaneden danışmadan alınmamalıdır.
Jinekolojik muayene, kişinin cinsel aktif olup olmamasına göre farklı şekilde yapılır. Bakire olan hastalarda, vajinal muayene (spekulum takılması) yapılmaz. Değerlendirme genellikle karından yapılan ultrasonografi, kan testleri ve hastanın öyküsünü dinleme şeklinde olur. Muayenenin bekarete zarar vermesi söz konusu değildir.
Adet düzensizliği kısırlığın bir nedeni değil, bir belirtisidir. Eğer adet düzensizliği, yumurtlamanın olmamasından veya düzensiz olmasından kaynaklanıyorsa (örn. PKOS), bu durum hamile kalmayı zorlaştırabilir. Ancak altta yatan neden tedavi edildiğinde ve yumurtlama sağlandığında gebelik genellikle mümkün olur.
Nadiren de olsa, özellikle menopoz sonrası dönemde veya hormon tedavisi alan kadınlarda görülen anormal kanamalar, rahim (endometrium) kanserinin bir belirtisi olabilir. Bu nedenle, özellikle risk grubundaki kadınlarda görülen tüm anormal kanamaların bir doktor tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir.
Tıbbi İnceleme ve Yazarlık: Bu makale en son 20 Haziran 2025 tarihinde, en güncel tıbbi gelişmeleri ve araştırmaları yansıtacak şekilde güncellenmiştir. Bu kılavuzun içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Tıbbi bir durumla ilgili tüm sorularınız için daima kalifiye bir sağlık uzmanının tavsiyesine başvurun.
Tıbbi Gözden Geçiren: Doç. Dr. Ayşe Yılmaz, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı. Gözden Geçirme Tarihi: 20 Haziran 2025. Doç. Dr. Yılmaz, jinekolojik endokrinoloji alanında, özellikle Polikistik Over Sendromu ve adet düzensizlikleri konusunda 15 yılı aşkın deneyime sahip bir uzmandır. Bu alandaki klinik tecrübesi ve bilimsel çalışmaları, bu rehberin doğruluğu ve güvenilirliği için sağlam bir temel oluşturmaktadır.
Kaynaklar:
- American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG). (2022). Irregular Menstruation (Abnormal Uterine Bleeding). Retrieved from https://www.acog.org/womens-health/faqs/abnormal-uterine-bleeding
- Türkiye Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD). (2023). Anormal Uterin Kanamalar. Web sitesinden alınmıştır.
- World Health Organization (WHO). (2023). Menstrual health. Retrieved from https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/menstrual-health
- Deligeoroglou, E., & Tsimaris, P. (2010). Menstrual disturbances in puberty. Best practice & research. Clinical obstetrics & gynaecology, 24(2), 157–171.